
TBK m. 177/1 hükmüne göre, sözleşme yapılırken bir kimsenin vermiş olduğu bir miktar para, bağlanma parası (pey akçesi) olarak, yani sözleşmenin yapıldığına kanıt olarak verilmiş sayılır. Yani sözleşmenin yapıldığı sırada verilen paranın bağlanma parası (pey akçesi) olduğu karinedir. Paranın cayma parası olduğunu iddia eden taraf bunu ispat etmekle yükümlüdür. Bağlanma parası olarak verilen para, sözleşme ifa edilmediği takdirde kural olarak parayı verene iade edilir.
Tüm bu açıklamalar dikkate alındığında, taraflar kapora olarak verilen paranın cayma parası olduğunu özellikle kararlaştırmamışlarsa sözleşmenin ifa edilmemesi durumunda kaporayı veren kaporasını geri alabilecektir. Taraflar kapora olarak verilen paranın cayma parası olduğunu kararlaştırmışlarsa sözleşmeden cayılması durumunda kapora veren taraf kaporasını geri alamaz. Şayet daha sonraki süreçte verilen paranın cayma parası olup olmadığına ilişkin ihtilaf yaşanılması istenmiyorsa tarafların bu hususu yazılı hale getirmeleri uygun olacaktır.
YARGITAY 13. HUKUK DAİRESİ E. 2015/30990 K. 2018/135 T. 16.1.2018 KARARINDA
“Davalı-karşı davacı, davacı-karşı davalı … ile 200.000,00 TL bedel üzerinden taşınmazın satışı konusunda anlaştıklarını, 20.09.2013 tarihinde 2.500,00 TL kaporanın davacı-karşı davalı vekili…’ye havale edildiğini, davacı-karşı davalı vekili ile taşınmazın bedeli hususunda anlaştıklarını daha sonra davacı-karşı davalı vekilinin anlaştıkları bedelin üstünde taşınmazı satmak istemesi üzerine anlaşamadıklarını tüm bu sebeplerle kaporanın iadesini istemiştir. Davacı-karşı davalı … ise havale edilen 2.500,00 TL’nin vekili…’nin …’dan …’ya geliş gidiş ve bir takım masrafları için gönderildiğini bu sebeple kapora isteminin reddini istemiştir. Mahkemece, havale edilen 2.500,00 TL’nin kapora olarak verildiğini davalı-karşı davacının ispatlaması gerektiği ve buna dair herhangi bir delil sunmadığı gerekçesiyle kapora istemin reddine karar verilmiştir. BK 177.maddesine göre; “Sözleşme yapılırken bir kimsenin vermiş olduğu bir miktar para, cayma parası olarak değil sözleşmenin yapıldığına kanıt olarak verilmiş sayılır. Aksine sözleşme veya yerel âdet olmadıkça, bağlanma parası esas alacaktan düşülür.” denilmiştir. Bu halde, mahkemece, davalı-karşı davacının, davacı-karşı davalı vekili…’ye 20.09.2013 tarihinde havale edilen bedelin bağlanma parası olarak gönderildiğinin kabulü gerekirken yazılı şekilde kapora isteminin reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir
YARGITAY 13. HUKUK DAİRESİ E. 2015/23142 K. 2017/8543 T. 25.9.2017 KARARINDA
“Somut olayda, davacının, davalı şirketin iş takımı üyesi hesabına para yatırılarak dijital ortamda sisteme üye yapıldığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasında davacının ıslak imzasını taşıyan bir sözleşme de bulunmamaktadır. T.B.K.’nun 178. maddesine göre cayma bedelinden söz edebilmek için bunun sözleşmede açıkça kararlaştırılmış olması gerekir. Davacının imzası bulunmayan genel ticari şartname de davacıyı bağlamaz. Bu durumda, davalı hesabına yatırılan paranın pey akçesi olmadığı, cayma akçesi olarak verildiğinin davalı tarafından ispatlanması gerekir. Davacının ödediği paranın açıkça cayma bedeli olduğu kanıtlanmamıştır. Akit feshedildiğine göre, yatırılan paranın pey akçesi olması sebebiyle iadesi gerekir. Hal böyle olunca, mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirir.”
YARGITAY 19. HUKUK DAİRESİ E. 2015/12526 K. 2016/3207 T. 26.2.2016 KARARINDA
“Mahkemece yapılan yargılama sonunda ve toplanan delillere göre, taraflar arasında akdedilen anlaşmada sözleşmeden dönülmesi halinde cayma parası kararlaştırılmadığı, alıcının kaparo ödeyeceğinin belirtildiği, davacı yanca ödeme yapılan banka havale dekontunda belirtilen 30.000,00 TL’nin cayma parası olmadığı, davalının tahsil ettiği paranın cayma parası olduğunu yazılı delille kanıtlayamadığı, bu sebeple de sözleşmenin yerine getirilmemesindeki kusurun sonuca etkisi bulunmadığı, davacının ödediği paranın iadesini istemekte haklı olduğu gerekçeleriyle davanın kabulüne, davalının icra takibine itirazının 30.000,00 TL’ye takip tarihinden itibaren işleyecek %11,75 yıllık ve talebi aşmamak üzere değişen oranlarda avans faizi uygulanacak şekilde iptaline, takibin devamına, alacak likit olduğundan hükmolunan tutarın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, karar davalı şirket yetkilisi tarafından temyiz edilmiştir. SONUÇ : Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı şirket yetkilisinin bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA”
Alıntılar ; https://legal.com.tr/blog/genel/kapora-baglanma-parasi-pey-akcesi-cayma-parasi-yargitay-kararlari-isiginda/